Dişlerde Ağrı ve Şişlik

Dişlerde oluşan şişlik ve ağrı, çoğu zaman basit bir problem gibi görünse de, altta yatan nedenler ciddi ve tedavi gerektiren durumlara işaret edebilir. Bu iki belirti, genellikle diş eti iltihapları, enfeksiyonlar, çürükler veya gömülü dişler gibi ağız sağlığını doğrudan etkileyen problemlerle ilişkilidir. 

Ancak bazı durumlarda, bağışıklık sistemi hastalıkları veya sistemik rahatsızlıklar da ağız içinde şişlik ve ağrıya yol açabilir. Dişlerdeki bu tür rahatsızlıklar yalnızca yaşam kalitesini düşürmekle kalmaz, zamanında müdahale edilmediğinde kalıcı doku kayıplarına da neden olabilir. Bu nedenle, diş ağrısı veya şişliğin nedenini doğru bir şekilde anlamak, etkili bir tedavi planı oluşturmanın ilk adımıdır.

Dişlerde Şişlik Neden Olur?

Dişlerde şişlik, çoğu zaman ağız içi dokularda meydana gelen iltihabi bir yanıtın sonucudur. Bu durum, diş eti hastalıklarından enfeksiyonlara, gömülü dişlerden travmalara kadar birçok farklı nedene bağlı olarak gelişebilir. En yaygın nedenlerden biri, diş etinde biriken bakteri plağının zamanla iltihaba yol açmasıdır. Gingivitis (diş eti iltihabı) olarak bilinen bu durum, tedavi edilmediğinde periodontitis gibi daha ileri seviyedeki diş eti hastalıklarına dönüşebilir.

Bunun yanı sıra, diş kökü çevresinde gelişen apseler de ani başlayan şiddetli şişliklerin başlıca nedenleri arasında yer alır. Apse genellikle çürüklerin ilerleyerek pulpa dokusunu enfekte etmesiyle oluşur ve ilgili bölgede kızarıklık, zonklayıcı ağrı ve bazen ateşle birlikte seyreder. Gömülü veya yarı gömülü 20 yaş dişleri de çevresindeki diş etini tahriş ederek ödem ve şişliğe neden olabilir.

Dişlerdeki şişlik ayrıca, kötü yapılmış dolgu veya kaplamaların diş etine baskı yapması, diş gıcırdatma (bruksizm), travmalar, bağışıklık sistemini etkileyen sistemik hastalıklar ve hormonal değişiklikler gibi faktörlerle de tetiklenebilir. Bu nedenle, şişliğin kaynağına inmeden yapılan tedaviler genellikle geçici çözüm sağlar ve sorunun tekrar etmesine yol açar.

Dişlerde Şişliğin Belirtileri Nelerdir?

Dişlerdeki şişlik çoğunlukla görsel olarak fark edilebilir düzeyde kendini gösterir. Diş eti sınırlarında kabarıklık, ödemli doku görünümü veya belirgin bir kitle şeklinde ortaya çıkabilir. Ancak şişliğe eşlik eden diğer belirtiler de, altta yatan nedene dair önemli ipuçları verir.

En sık karşılaşılan belirtiler arasında; lokal hassasiyet, zonklayıcı ya da bıçak saplanır tarzda ağrı, yemek yerken zorlanma, çiğneme sırasında basınç hissi, ağızda kötü tat, ağız kokusu ve bazen lenf bezlerinde büyüme yer alır. Enfeksiyona bağlı gelişen şişliklerde genellikle ateş, halsizlik ve genel bir rahatsızlık hissi de tabloya eşlik eder.

Diş kökü enfeksiyonlarında, ilgili dişin üzerine basıldığında şiddetli ağrı oluşabilir. Gömülü diş kaynaklı şişliklerde ise çene açma kısıtlılığı veya kulak çevresine vuran ağrı gözlenebilir. Alerjik reaksiyonlara bağlı gelişen şişliklerde, belirti genellikle hızlı başlar ve tüm ağız dokularını etkileyebilir. Bu gibi durumlar acil müdahale gerektirir.

Dişlerdeki Şişlik Nasıl Tedavi Edilir?

Dişlerdeki şişliğin tedavisi, doğrudan altta yatan nedenin tespit edilmesine bağlıdır. Bu nedenle, etkili bir tedavi süreci, klinik muayene ve gerektiğinde radyolojik görüntüleme ile başlar. Tedavi, enfeksiyon, travma, sistemik hastalık veya mekanik tahriş gibi faktörlere göre şekillendirilir.

Bakteriyel enfeksiyonlar söz konusuysa, öncelikle apse boşaltılır ve gerekirse antibiyotik tedavisine başlanır. Enfekte dişin durumu değerlendirilerek kanal tedavisi uygulanabilir ya da çekim önerilebilir. Gömülü 20 yaş dişi kaynaklı şişliklerde, perikoronitis tedavisiyle başlanır ve ileri evre durumlarda cerrahi çekim planlanabilir.

Diş eti hastalıklarında ise diş taşı temizliği, kök yüzeyi düzleştirme (küretaj) gibi periodontal tedavi yöntemleri uygulanır. İltihabi süreç kontrol altına alındıktan sonra ağız hijyeni eğitimi verilerek tekrar etmesi önlenir. Eğer şişliğe neden olan faktör bir restoratif uygulama (dolgu, kaplama vb.) ise, problemli materyal yeniden düzenlenir.

Travmalara bağlı gelişen ödemlerde soğuk kompres, analjezik kullanımı ve geçici dinlenme önerilir. Alerjik reaksiyonlarda ise soruna yol açan ajan belirlenip ortamdan uzaklaştırılır, gerekirse antihistaminik tedavi planlanır.

Kronikleşmiş veya sık tekrarlayan şişliklerde, hastanın sistemik durumu da göz önünde bulundurularak multidisipliner bir değerlendirme yapılması gerekebilir. Her durumda en önemli adım, hastanın hekime erken başvurması ve önerilen tedavileri ihmal etmemesidir.

Dişlerde Ağrı Neden Olur?

Diş ağrısı, dişin iç yapısındaki veya çevresindeki dokularda gelişen herhangi bir sorunun uyarı işaretidir. En sık görülen neden, çürüklerin ilerleyerek dentin dokusunu geçmesi ve dişin merkezinde yer alan pulpa adı verilen sinir dokusuna ulaşmasıdır. Bu durumda, bakterilerin yol açtığı enfeksiyon sinirleri etkiler ve zonklayıcı, sürekli bir ağrıya neden olur.

Dişte ağrıya yol açan bir diğer yaygın sebep ise diş eti hastalıklarıdır. Gingivitis ya da periodontitis gibi durumlarda, diş etlerinde oluşan iltihap hem yumuşak dokuları hem de kemik dokusunu etkiler. Bu süreçte dişlerde sızlama, basınca duyarlılık ve genel bir rahatsızlık hissi ortaya çıkar.

Travma (örneğin çarpma, düşme), diş gıcırdatma (bruksizm), kırık ya da çatlak dişler, başarısız dolgu veya kanal tedavileri de diş ağrısına neden olabilecek diğer faktörler arasında yer alır. Ayrıca sinüs enfeksiyonları, nörolojik ağrılar veya temporomandibular eklem bozuklukları gibi çene ve yüz bölgesine yayılan durumlar da diş ağrısı ile karıştırılabilir. Bu nedenle, doğru tanı için mutlaka diş hekimi muayenesi gereklidir.

Dişte Ağrının Belirtileri Nelerdir?

Diş ağrısı yalnızca fiziksel bir acıdan ibaret değildir; genellikle başka semptomlarla birlikte seyreder ve bu belirtiler, ağrının kaynağı hakkında ipuçları verir. En yaygın belirtiler arasında, sıcak-soğuk hassasiyeti, çiğneme sırasında artan ağrı, zonklama, basınca karşı duyarlılık ve gece uykudan uyandıracak şiddette sancı yer alır.

Ağrının türü ve süresi, altta yatan neden hakkında bilgi verir. Örneğin, kısa süreli ve ani başlayan bir ağrı genellikle mine aşınması veya başlangıç çürüğüyle ilişkilidir. Ancak sürekli, zonklayıcı ve giderek artan bir ağrı, büyük ihtimalle pulpa enfeksiyonuna ya da diş apsesine işaret eder.

Bazı durumlarda ağrıya yüzde şişlik, ağızda kötü koku, çene hareketlerinde kısıtlılık veya kulak çevresine yayılan rahatsızlık eşlik edebilir. Ayrıca, enfeksiyonun ilerlediği vakalarda hastada genel halsizlik, yorgunluk ve ateş de görülebilir. Bu tür sistemik belirtiler, durumun aciliyet taşıdığını gösterir.

Dişteki Ağrı Nasıl Tedavi Edilir?

Diş ağrısının tedavisi, ağrının nedeni, şiddeti ve süresi dikkate alınarak planlanır. Tedaviye başlamadan önce, kapsamlı bir ağız içi muayene ve gerekirse radyolojik değerlendirme yapılır. Bu sayede sadece semptomlar değil, problemin kökeni hedef alınır.

Eğer ağrının nedeni çürükse ve henüz sinir dokusuna ulaşmamışsa, çürük temizlenir ve uygun bir dolgu işlemiyle diş restore edilir. Ancak çürük ilerlemiş ve sinir dokusunda iltihap gelişmişse, kanal tedavisi uygulanarak enfekte doku temizlenir. Kanal tedavisi, hem ağrının ortadan kalkmasını sağlar hem de dişin çekilmeden ağızda kalmasını mümkün kılar.

Diş eti hastalıklarına bağlı ağrılarda ise periodontal tedaviye başlanır. Bu kapsamda diş taşı temizliği, kök yüzeyi düzleştirme ve gerekli durumlarda antibiyotik tedavisi uygulanabilir. Eğer ağrı travma, çatlak ya da başarısız restorasyon kaynaklıysa, sorunlu alan onarılır veya diş yeniden şekillendirilir.

Diş gıcırdatma gibi fonksiyonel problemlere bağlı ağrılarda gece plağı (splint) kullanımı önerilebilir. Ayrıca geçici rahatlama için soğuk kompres, reçetesiz analjezikler veya tuzlu su gargarası gibi evde uygulanabilecek yöntemler kullanılabilir; ancak bu yöntemler yalnızca kısa süreli çözümler sunar. Kalıcı iyileşme için mutlaka profesyonel tedavi gereklidir.

Dişlerde Şişlik ve Ağrıya Sebep Olabilecek Hastalıklar Nelerdir?

Dişlerde şişlik ve ağrıya neden olan hastalıklar genellikle ağız ve diş sağlığını doğrudan etkileyen enfeksiyöz, iltihabi veya travmatik tabanlıdır. En sık görülen hastalıkların başında diş apsesi gelir. Bu durum, dişin pulpa dokusuna ulaşan bakteriyel enfeksiyon sonucu oluşur ve genellikle şiddetli ağrı, zonklama, şişlik ve ateş ile seyreder.

Bir diğer yaygın neden gingivitis (diş eti iltihabı) ve ilerleyen durumlarda periodontitis (ileri diş eti hastalığı) gibi periodontal rahatsızlıklardır. Bu hastalıklar, diş eti çizgisi boyunca plak birikimi ile başlar, zamanla kemik kaybına kadar ilerleyebilir.

Perikoronitis, özellikle gömülü veya yarı çıkmış 20 yaş dişleri çevresinde görülen yumuşak doku iltihabıdır ve genellikle çene hareketlerinde kısıtlılık ve lokal şişlikle birlikte görülür.

Bunun dışında sinüzit, üst arka dişlerde basınç ve dolaylı ağrıya neden olabilir. Bruksizm (diş sıkma/gıcırdatma) de çene kaslarında aşırı yüklenmeye bağlı ağrı ve hassasiyete yol açabilir.

Sistemik hastalıklar da göz ardı edilmemelidir. Özellikle diyabet, bağışıklık sistemi hastalıkları, lösemi gibi durumlar ağız içi enfeksiyonlara zemin hazırlayarak diş ve diş eti dokularında belirgin semptomlar oluşturabilir.

Dişlerde Şişlik ve Ağrıya Hangi Diş Bölümü Bakar?

Dişlerde şişlik ve ağrı gibi şikayetlerin değerlendirilmesi ve tedavisi için başvurulması gereken ilk uzmanlık alanı Endodonti ve Periodontoloji bölümleridir.

Eğer ağrının nedeni diş kökü iltihabı, kanal sorunu ya da apse ise, bu durumda Endodonti uzmanı (kanal tedavisi uzmanı) devreye girer. Dişin iç dokusunu, sinir yapısını ve kök ucunu ilgilendiren tüm rahatsızlıklar bu branş tarafından tedavi edilir.

Ağrı ve şişliğin kaynağı diş etiyse, yani periodontal dokularla ilgiliyse, Periodontoloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Diş eti iltihabı, kemik kaybı, diş eti çekilmesi gibi durumlar bu branşın alanına girer.

Gömülü dişler, çene kemiğine gömülmüş 20 yaş dişleri ya da cerrahi müdahale gerektiren durumlarda ise Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi uzmanına başvurulması gerekir.

Şikayetlerin kaynağını belirlemek için genellikle Genel Diş Hekimi ilk değerlendirmeyi yapar ve gerek görürse hastayı ilgili uzmanlığa yönlendirir. Bu nedenle, ağızda geçmeyen ağrı ve şişlik durumlarında zaman kaybetmeden bir diş hekimine başvurmak oldukça önemlidir.

Bu içerik kliniğimizin doktorlarından Dt. Macit Karataşlı tarafından hazırlanmıştır.

Çalışma Saatleri

  • Hafta İçi 09:00 - 18:00
  • Cumartesi 09:00 - 18:00
  • Pazar Kapalı

Bize Ulaşın

+90 (216) 386 29 70